Su kuyusu

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“İnsan ölünce, şu üç ameli dışında bütün amellerinin sevâbı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifâde edilen ilim, arkasından duâ eden hayırlı evlât.”[Müslim]

Gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların, Suriye'deki mülteciler için günlük hayatın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilmeleri zor. Su kıtlığı milyonlarca insan için acı bir gerçektir. Neredeyse tüm mülteci kamplarında, kamplardaki su depolarını doldurmak için birkaç haftada bir su tankerleri getiriliyor. Bu su depoları, yerinden edilmiş insanların ihtiyaçlarını yalnızca birkaç gün karşılayabilmektedir. Genellikle de kısa sürede hasar alarak sızdırmaya başlayan ucuz metalden yapılmaktadır.

Bu tür sorunları çözebilmek için birçok yerde kuyular açılmaktadır. Yeterince derinliğe sahip bir su kuyusu, büyüklüğüne bakılmaksızın herhangi bir mülteci kampının su ihtiyacını giderebilir.
Su kuyuları, güneş panellerinden üretilen elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Su kuyusundan pompalanan su, kamp boyunca döşenen ana hatta verilmekte ve bu sayede her çadırdaki musluklara su ulaşabilmektedir. Bu şekilde mültecilerin suya doğrudan erişimleri sağlanmış oluyor. Bağışlarınızla mülteciler artık su sıkıntısı çekmeyecek ve aynı zamanda hijyen ve sağlık koşulları da önemli ölçüde iyileşecek. Kirlenmiş suların neden olduğu hastalıklar önlenmiş olacak.

fayda verdiği

Su hayat kaynağıdır; bu gerçeği çoğu zaman hafife alırız. Afganistan'daki pek çok kişi için hayati önem taşıyan içme suyuna erişmek her gün tekrar eden günlük bir mücadeledir. Sadece 1000 dolara kazılacak bir kuyu, yoksun bir kırsal topluluğun sağlığını korumak için ihtiyaç duydukları temiz suyu sağlayabilir.

Müslümanların ilk nesli, Mekke'den Medine'ye göç ettiğinde ciddi bir su sıkıntısı vardı. Su için astronomik fiyatlar talep eden bir Yahudi'ye ait olan ve "Rumah Kuyusu" olarak bilinen tek bir tatlı su kaynağı vardı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kuyuyu satın alanlara cenneti vaat etmişti. Sahibi ile uzun bir pazarlıktan sonra, Osman bin Affan radiyallahu anhu, 35,000 dirhemlik (günümüzdeki karşılığı 73,500$) ciddi bir miktar ödeyerek su kuyusunu satın aldı ve suyu tüm Müslümanlar için ücretsiz hale getirdi.

Sadakaların en hayırlısı susayanlara su vermektir.

Sa'd İbnu Übade radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedim, annem vefat etti, (onun adına) yapacağım sadakanın hangisi efdaldir?'' "Su!" buyurdular. Bu cevap üzerine Sa'd bir kuyu kazdı ve: "Bu kuyu Sa'd'ın annesi için" dedi."[Ebu Davüd]

(Sünen en-Nasā'ī)