Kurban, Kur'ân-ı Kerîm, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadet olup hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Kur'ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır: “Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (el-Hac, 22/28)
Kurban ibadeti kulların Allah'a yakınlaşmak adına yapmış oldukları ibadetlerdendir ekonomik durumu iyi olan müslümanlar Kurban Bayramı günü fıkhen kurban olabilecek hayvanlarını keserler.
Adak adamak mekruh olmakla beraber adandığı zaman yerine getirmek vaciptir.
Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır:
“Adaklarını yerine getirsinler!” (Hac, 29)
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Hasan ve Hüseyin için (Akika olarak) ikişer ikişer koç kesti." (Ebu Davud)
Hasan Basrî (rahimehullah) şöyle söylemiştir: ‘’Senin adına akika kesilmemişse adam (büyük) olsan bile kendin adına kes.’’ (İbn Hazm)
"Akika kurbanı, müekked sünnettir. Erkek çocuk için, Kurban bayramında kesilmesi geçerli olan iki koyun veya iki keçi, kız çocuğu için ise bir koyun veya bir keçi, doğduktan sonra yedinci günde kesilir.Bir kimse, Akika kurbanını yedinci günden sonraya ertelerse, herhangi bir zamanda kesmesi câizdir ve ertelemesinde kendisine hiçbir günah yoktur. Fakat en fazîletlisi; mümkün olduğunca bir an önce kesmesidir." (İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları; c: 11, s: 934)